-
1 cephe gerisi
mil Etappe f -
2 cephe
-e (karşı) cephe almak Front machen gegen;cephe gerisi MIL Etappe f -
3 menzil
menzil suzun \menzilli top weittragendes Geschütz, Ferngeschütz nt
См. также в других словарях:
cephe gerisi — is. Savaş alanının gerisinde kalan bölge Atılmış portakal kabukları üstüne üşüşen şiş karınlı çocuklar, ekmek artığı kemiren iskelet kadınlar, ilk defa burada bize cephe gerisinin ıstırabını haber verdi. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
cephe — is., Ar. cebhe 1) Bir şeyin veya yapının ön tarafta bulunan bölümü Başını kaldırarak köşkün karanlık cephesine baktı. P. Safa 2) Belli bir düşünce, istek çevresinde sağlanan beraberlik 3) mec. Yan, yön, taraf Hakikatin binbir cephesi ve başka… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri — 1. is., hlk. Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval 2. is. 1) Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı Amerikan barın gerisinden işaret eden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
menzil — is., esk., Ar. menzil 1) Yolculukta dinlenmek amacıyla durulan yer, konak Tanrı yardımcı olsun gayri yolda kalana / Biz menzile vararak atları çektik hana. F. N. Çamlıbel 2) İki konak arasındaki uzaklık 3) Bir günlük yol 4) ask. Bir merminin… … Çağatay Osmanlı Sözlük